Olasılıksız Görünenin Etkisi – Nassim Nicholas Taleb III
Nassim Nicholas Taleb’in hayatımız boyunca gözümüzün önünde olan ancak göremediğimiz, içimizde bir yerde hissetsek de kendimize itiraf edemediğimiz gerçekleri tokat gibi yüzümüze çarptığı Siyah Kuğu kitabının notlarını paylaşmaya devam ediyorum.
Önceki yazılar için ;
Olasılıksız Görünenin Etkisi – Nassim Nicholas Taleb II
Olasılıksız Görünenin Etkisi – Nassim Nicholas Taleb I
- Biz insanlar başarılarımızı yeteneklerimize, başarısızlıklarımızı kontrolümüz dışındaki dış olaylara, yani raslantısallığa atfederiz. Kendimizi kötü şeylerden değil yalnızca iyi şeylerden sorumlu tutarız.
- Gecelerini bilgisayar başında karmaşık matematik yöntemleriyle uğraşarak geçiren bilim adamı en basit yöntemleri kullanan bir taksi şoföründen nadiren daha başarılı olur. (Borsa hakkında)
- Hata payını dahil etmeden yapılan tahminler belirsizliğin doğasının yanlış anlaşılmasından kaynaklanan üç yanılgıyı ortaya çıkarır:
- Doğruluğuna yeterince dikkat etmeden planı fazlasıyla ciddiye almak.
- Projeksiyon yapılan süre uzadıkça tahminin kötüleşmesini hesaba katmamak
- Tahmin edilmekte olan değişkenlerin rastlantısal yapısını algılayamamak
- Eğer gelecekteki bir tarihte bir şey beklemeyi bekliyorsam, o zaman bu şeyi şimdiden bekliyorum demektir.
- Belli koşullar altında tüm davranışlarınızı ön görebiliyorsam düşündüğünüz kadar özgür olmayabilirsiniz. bu durumda çevresel uyaranlara tepki veren bir robotsunuzdur.
- Özgür irade yanılsaması moleküller arası etkileşimin sonucunu tanımlayan bir denkleme indirgenebilir. Başlangıç koşulları ve nedensellik zincirine dair kapsamlı bilgi sahibi bir dahi eylemlerinizin geleceğine ilişkin bilgisini arttırabilecektir.
- Özgür iradeye inanıyorsanız sosyal bilime ve ekonomik projeksiyona gerçekten inanmanız mümkün değildir. İnsanların nasıl davranacağını öngöremezsiniz.
- İnsanları bir araya getirebilecek liderlerin peşinden yürürüz çünkü grup halinde olmanın avantajları yalnızlığın dezavantajlarına baskın gelir. Hep birlikte yanlış yolda yürümek yalnız başımıza doğru yolda gitmekten daha fazla işimize gelmiştir.
- Yeni bir araba almak üzeresiniz. Bu araba hayatınızı değiştirecek, statünüzü yükseltecek. Herkes arabanıza bakıp “vay be ne güzel arabası var” diye düşünecek. Ama unuttuğunuz bir şey var. Önceki arabanızı alırken de aynı beklentilere kapılmıştınız. Yeni arabanın da etkisinin bir kaç hafta sonra geçeceğini ve geçen sefer olduğu gibi başlangıçtaki durumunuza döneceğinizi hesaba katmıyorsunuz.
- Pratikte rastlantısallık esas itibariyle eksik enformasyondur.
- Karar vermek için bilemeyeceğiniz olasılıktan ziyade bilebileceğiniz etkilere odaklanmak gerektiği fikri belirsizliğin ana fikrini teşkil eder.
- Fikirler yayılır, çünkü taşıyıcıları onlarla ilgilenen ve kopyalama sürecinde onları çarpıtmakta çıkarı olanlardır.
- Mesele ekonomik eşitsizlik değil, resmi olmayan hiyerarşidir.Yeterince anlaşılamayan şey fikir üretiminde ortalama olana rol düşmemesidir. Entelektüel alanda az sayıda insana tanınan bu orantısız pay gelir dağılımındaki eşitsizlikten bile daha rahatsız edicidir, çünkü gelir farklılığının aksine hiçbir sosyal politika bunu ortadan kaldıramaz.
- Gaussçu modelin en anlaşılamayan özelliklerinden biri de kuyruktaki olayların tahmin hesaplarında hatalara açık kırılgan bir yapıya sahip olmasıdır.4 sigmalık bir hareketin olasılık oranı 4.15 sigmalık bir hareketin iki katıdır. 20 sigmalık bir hareketin olasılığı 21 sigmalık bir harekketen bir trilyon kez yüksektir. Sigmadaki ufak bir ölçüm hatası olasılığın aşırı bir biçimde hafife alınmasına neden olacaktır.
- Eğer Gauss ile ilgili tek bir bilgiyi aklınızda tutacaksanız, yalnızca ortalamadan uzaklaştıkça olasılık oranının düşüşünde görülen çarpıcı hızı unutmamanız yeterlidir. Sıra dışılar gitgide daha az olasılıklıdır.
- Rastlantısallık için standart sapma adı verilen tek bir ölçüm kullanamaz ve bunu risk olarak adlandıramazsınız. Belirsizliği tanımlayacak basit bir cevap olduğunu varsayamazsınız.
- Son elli yıl içinde mali piyasalarda yaşanan on olağanüstü gün toplam getirilerin yarısın temsil eder. Elli yıl içinde on gün. Bu arada bizim yaptığımız şey ise gevezelik batağına saplanmaktan ibaret. Yine de klasik finans bu günlük sıçrayışları yalnızca anormallik olarak değerlendiriyor.
- Finans dünyası Gaussçu olsaydı 1987 yılındaki çöküşü gibi bir olay (yirmi standart sapmadan daha yüksek değerdeki) birkaç milyar yılda bir görülebilirdi.
- Fikre değil bir entelektüele yöneltilen şahsi saldırı oldukça gurur okşayıcıdır. Bu o kişinin anlattığınız şey hakkında öne sürebileceği zekice bir düşüncesi olmadığını gösterir.
- Çok sayıda veri doğrulama getirmez, ama tek bir veri yanlışlayabilir.
[…] Olasılıksız Görünenin Etkisi – Nassim Nicholas Taleb III […]