Finansal Piyasalarda Kitle Psikolojisi Üzerine

Herhangi bir finansal enstrüman üzerine görüşlerinizi yazın. Bu enstrüman; çok ucuz, çok pahalı, bu noktalar çılgınlık noktaları dediğiniz enstrümanlar olsun. Daha sonra değerleme nedenlerinizi yazdığınız enstrümanları takip etmeyi sürdürün.

Eğer enstrüman istediğiniz gibi giderse öz güveniniz anlamsız şekilde artacak, eğer tam tersi hareket olur ise kendinizden şüphe etmeye başlayacaksınız. İşin komik kısmı ise analiziniz, nedenleriniz her ne olursa olsun  piyasanın gideceği yönde sizi temin ederim ki başka bir neden bulacaksınız. Fikirlerin manipüle edilmesi için bir kaç haftalık trend yeterlidir.

Bunun ise basit bir nedeni var. Kolektif akıl diye tabir ettiğimiz kitlenin sesi, aynı zamanda piyasanın sesidir. Ancak ışık, sesten hızlı hareket eder.Önce ekranımızda fiyatlamaları görürüz, sonra da zihnimiz bu fiyatlara göre piyasadan gelen seslere yenik düşer, senaryolar daha doğrusu bahaneler oluştururuz ve buna göre hareket etmeye başlarız.

Bunun en güzel örneği ise kriz dönemlerinin en belirgin özelliği olan tarihi zirvelerden sonra gelmeleridir. Zirve ve dip noktaları arasında neredeyse hiç bir değişiklik olmaz (tabi siz kendinizi kandırmayı da tercih edebilirsiniz) Ama şuan zirvedeyken bir kaç hafta sonra tarihi dipler görülebilir.

Kolektif akıl piyasanın gidişatına göre kendine argüman üretir, buna inanır ve buna inandırır. Buna göre aksiyon alır, aksiyonları çoğu zaman fiyatlardaki aşırı hareketlere ve aşırı hareketlerde yine daha fazla katılımcının çılgınlığa katılmasına sebep olur.

Kolektif akıl, nerede olursa olsun ucuza alım yapmaya çalışan piyasa katılımcısını, fiyatlar düştükçe satmaya yükseldikçe ise almaya ikna eder. Mutlak bir değer olmamasına rağmen bu fiyatlardan aşırı sapmalara neden olur. Sonuçta fiyatlar değerlerinden ayrılarak bambaşka yerlere sürüklenir.

Bu yanlış fiyatlama, algıdaki en önemli etken referans fiyatlarını da etkiler. Aracı Kurumlardan yapılan tavsiyeler revize edilir, yatırım bankaları tahminlerini günceller, analizlerin şekli ve baktığı veriler değişikliğe uğrar. Hepsi analizleri piyasa uydurmak içindir.

Neden piyasanın durumuna göre analiz üretilir? Finansal kuruluşlar raporlarında genel görüşün aksine yorum bildirmek istemezler. Eğer sürüden ayrılıp aykırı bir görüş bildirirler ve bu görüşlerinde yanılırlarsa müşterilerinden büyük bir linç yiyeceklerini ve itibar kaybedeceklerini bilirler. Bu yüzden bu kurumlar kolektif akla aykırı bir görüş beyan etmezler. Yanılmaları da önemli değildir. Çünkü yanılırlarsa tüm rakipleri de yanılacaktır.

İstatistikle yalan atabilirsiniz, verileri istediğiniz gibi manipüle edebilirsiniz, daha önce oluşmuş bir kaç aynı durum için “yine aynısı olacak kehanetleri”(en çok güldüğüm) savurabilirsiniz ya da tüm bunlara kulaklarınızı tıkayıp çalışmanızı kendiniz yapıp pozisyonunuzu istediğiniz gibi alabilirsiniz.

Seçim sizin. Ya da gerçekten seçim sizin mi?