Teknik analiz bizi neden hüsrana uğratır?

Teknik analiz bizi neden hüsrana uğratır?

Bugüne kadar hep teknik analiz üzerine okudum, yazdım, çalıştım, temel analizi hep göz ardı ettim. Sonunda teknik analizin tek başına işe yaramadığı (Eğer John Nash, Soros değilsen, iyi bir takımın yoksa), özellikle de yatay piyasalarda ve kısa dönemli işlemlerde tamamiyle rastsal olduğu sonucuna vardım. Eğer bir piyasa trend yapıyorsa o piyasada teknik analiz işe yarayabilir, eğer bir piyasada çok güçlü bir trend varsa teknik analiz çok yüksek olasılıkla işe yarar. Eğer bir piyasa yataysa, iki nokta arasında sıkışıp kaldıysa, ( Borsa İstanbul’un 3 yıldır 90-70 bin bandında salındığı gibi) o zaman teknik analiz sürekli çuvallar çünkü tahmin edilebilirlik yerlerdedir.

Yatırım uzmanları diye televizyonlara çıkan kişiler sabahtan akşama kadar teknik analiz sıkarlar:

  • 75000 üzerinde kalıcı olunabilirse 80 bin görülebilir
  • 200 günlük ortalamayı yukarı kırarsa 85 binler hedeflenebilir
  • 70 binden destek gelecektir

gibi bilumum saçmalıklar ile insanların kafasını karıştırırlar. Zaten işlem yapılan zaman aralığı kısaldıkça doğru tahmin etme olasılığınız düşer. O yüzden de TV’lerde gözüken diplomalılar çoğu zaman boş konuşur.

Geçen gün Türkiye’de ki en büyük özel bankalardan biri (aracı kurumu) terör olayına ve dolardaki yükselişe rağmen Borsa yükseldi diye tweet atmış. Terör olaylarının ilk başladığı zamanlar VIOP piyasasında işlem yapıyordum. Zaten işlemlerim kaldıraçlıydı üzerine bir de yüksek volatilite eklenince 1-2 açığa satış yaptım. Ülkede terör olmuştu, tabi ki borsa düşecek diye düşünmüştüm. Sonra baktım, kapanışlar hep pozitif, daha sonra terör olaylarının günlük olarak borsayı etkileyip etkilemediğine dair bir araştırma yaptım ve terör olaylarının günlük olarak borsayı etkilemediğine kanaat getirdim. Tabi ki bu terörün büyüklüğüne ve olağan terörden ne kadar farklı olduğuna göre değişir ancak sürekli aynı seviyede, aynı şeylerde olumlu ve ya olumsuz bir şeyler yaşanıyorsa piyasa zamanla buna alışacak ve tepki vermeyi kesecektir.

Teknik Analizin bu kadar gündemde olması, tüm uzmanlar tarafından (!) kullanılması,  özellikle FX piyasasında bu kadar popüler olmasının sebebi kuşkusuz ki kullanımının kolaylığıdır. Size başka bir yazıda bir kaç saat içinde nasıl onlar kadar iyi teknik analiz(!) yapılacağını anlatabilirim. Ben teknik analize gerçekten inanan ancak, sadece teknik analizle yapılacak işlemlerin matematik, risk analizi, algoritmik trading gibi araçlarla muhakkak desteklenmesi gerektiğini düşünen biriyim. Yoksa 3 tane Moving Average atıp, RSI alttan kesti yok 2 ATR’ye stop koy ile olmuyor bu işler.

George Soros’un Wikileaks’te çalışmaları çıktığında bir kaçını okuma şansı buldum. Tanımayanlar için George Soros dünyadaki en iyi teknik analist olarak bilinir, milyarderdir, spekülatördür vb. Dünyadaki en büyük teknikçilerden denince insanın aklına gerçekten teknik analiz, matematik, istatistik, içgüdü vb geliyor. Soros ve takımı öyle bir temel analiz yapmışlar ki ağlarsınız. Ülke ülke, bölge bölge, şehir şehir , yıl yıl adamlar senaryo oluşturmuşlar. Diyeceğim o ki bu adamlar bile temel analize bu kadar önem veriyorken, saf teknik analiz ile işlem yapmak boşa kürek çekmekten başka bir şey değildir.

Bir diğer mesele de sistemsizlik meselesi. Eğer bir sisteminiz yoksa işlemlerizin sürdürülebilirliği de yok demektir. Ben burada gün aşırı yapılan işlemlerden, 1 haftalık, 1 aylık kazançtan bahsetmiyorum. 5 yıllık 10 yıllık kazançlardan bahsediyorum. Matematikte limit konusu vardır. Limitte x’i sonsuza göndeririz ve fonksiyonun sonucuna bakarız. Bu tarz zamanlarda aklıma hep o limit konusu gelir. Kısa dönem değil, kendi sisteminizi (eğer varsa) sonsuza gönderdiğinizde ne oluyor önemli olan odur. Bu sizin sistemizin performansını gösterecektir.

Diyeceğim o ki teknik analiz önemlidir ancak saf teknik analiz hüsrana uğratır. Diyelim ki teknik analiz yapıyorsunuz, grafiğe baktınız ve alım yapmaya karar verdiniz:

  • Ne kadar alacaksınız
  • Ne kadar kaldıraç kullanacaksınız, kullanacak mısınız
  • Ne kadar tutacaksınız
  • Ne zaman satacaksınız
  • Hangi durumlarda satacaksınız
  • Ek alım yapacak mısınız
  • Bu riski bir şekilde sigorta edecek misiniz (hedging)

gibi bir çok soru da beraberinde gelecektir. Yani olay sadece almak ya da satmak değildir. Kaybeden de bu yüzden kaybeder.