Finans ve Düşünce Blogu

Finansal Balonların Anatomisi

Finansal balon, finans ürünlerinin aşırı değerlenmesiyle piyasaların çılgınlığın doruklarına varması, katılımcıların da bu çılgınlığa katılmasıyla oluşan durumdur. Basit olarak fiyatların yükselmesiyle daha da çok katılımcının yükseliş trenini kaçırmak istememesi, daha çok katılımcının piyasaya katılmasıyla fiyatların daha da yükselmesi ve diğer yatırımcılara finansal ürünün daha da cazip gelmesi durumudur.

Fiyatlar o kadar istikrarlı yükselir ki – ki bunu haberler, açıklamalar, katılımcıların beklentilerine yönelik demeçleri de destekler – katılımcılar fiyatların sonsuza dek yükseleceği kanısına kapılır. Zaman geçtikçe ve fiyatlarda herhangi bir düzeltme olmadıkça trendin gücü daha da kanıtlanmış olur. Bu kanı piyasadakilerin düzeltme dediğimiz geri çekilmeler yaşandığında katılımcıların piyasadan çekilmemesini sağlar.

Ünlü iktisatçı Charles Kindleberger finansal balonların gelişimini Manias, Panics and Crashes kitabında 5 aşamada açıklamıştır.

1. Yer Değiştirme (Displacement)

Tüm balonlar başlangıçta gerçek bir dayanağa bağlı olarak başlar. Genellikle insanları aşırı derecede heyecanlandırabilecek, dengeleri alt üst edebilecek potansiyele sahip olan bir teknoloji bu duruma yol açar. Kindleberger’e göre bunun teknolojik bir işleyiş içermesine de gerek olmayabilir. Kökten bir ekonomik değişim de buna sebep verebilir.  Örnek olarak 2000 lerde faiz oranlarının düşüktü ve borç vericiler kendilerini kolayca fonlayabiliyordu. Bu da fiyatların aşırı derecede yükselmesine neden oldu. Bu aşamada (yer değiştirme aşamasında) akıllı yatırımcılar finansal üründeki ya da ekonomideki farklıları fark eder, bir şeylerin değişmeye başladığını anlar ve finansal ürüne/sektöre/ülkeye yatırımını yapar.

2. Patlama (Boom)

Balon başladığında ikna edici bir hikaye ortaya çıkar ve gün geçtikçe kendini besleyerek hikaye daha da güçlenir. George Soros’a göre, temel analiz şirketin altında yatan değerlerin hisse fiyatına nasıl yansıyacağını belirlemeyi amaçlarken, refleksivite teorisi hisse senedi fiyatlarının, şirketin altında yatan değeri nasıl etkilediğini gösterir. 1920’lerde insanlar, buzdolabı, araba, radyo gibi icatların dünyayı değiştirdiğine inandılar ve değiştirdi de. Benzeri 1990’larda internet için geçerliydi. Her ikisinde de (ve diğer tüm balonlarda ) geçerli olan gevşek kredi ve kolay borçlanmadır.  1920’lerde icat edilen ürünlerin satın alınabilmesi için taksit yöntemi geliştirildi. Böylece insanlar mevcut parasından çok daha fazlasına ürün satın alabildiler. 2000’lerdeki mortgage balonuda benzer nitelikteydi. Yükselen ev fiyatları ve gevşek kredi imkanı daha fazla insanın krediye erişebilmesini sağladı. 1990’lardaki riski bölmek ve daha iyi getiriler elde etmek adına  hayatımıza giren menkul kıymetlendirme yöntemi subprime ipoteğini daha güvenli gösteren ve katılımcıların çılgınlığının devam etmesini sağlayan bir araçtı. Çılgınlık devam etse de bu sonun başlangıcı oldu.

3. Çılgınlık (Euphoria)

Çılgınlık fazında artık herkes gayrimenkul ya da hisse aldığında kazanacağının farkına varmıştır. İlk hareket eden yatırımcılar iyi para kazanırlar ve insanlar arkadaşlarının, tanıdıklarının zengin olmaya başladığını görünce onlarda bu çılgınlığa dahil olur, en alakasız kişiler bile piyasalar hakkında spekülasyon yapmaya, atıp tutmaya başlar. 1920’lerde ayakkabı boyacıları bile spekülasyon yapıyordu. Aynı şekilde 1990’larda avukatlar ve doktorlar randevu aralarında internet hisseleri üzerine alım satım yapar olmuştu. Teknoloji balonunun zirvesinde, teknoloji hisseleri diğer hisselerdem 3 kat daha fazla el değiştirmişti.

Çılgınlık fazında fiyatlar neredeyse dik bir şekilde yükselme eğilimindedir, ancak, fiyatların dibi bulması çok kısa sürer ve yatırımcıların ellerindekileri satmak için hemen hemen hiç zamanı yoktur. Fiyatlar katlanarak yükseldiğinden, asimetrik spekülasyon aşırı heyecanlanmış yatırımcıların hemen hepsinin aynı anda satış yapmasına neden olur.

 

4.Kriz (Crisis)

Kriz fazında, içeriden traderlar satış yapmaya başlar. Satış, momentum kazanınca diğer yatırımcılarda satmaları gerektiğini fark eder. Satış bir kez başladı mı fiyatların çöküşü kaçınılmazdır. Satış yapmanın tek yolu çok düşük fiyattan satış yapmaktır çünkü bu aşamada herkes satmak istemekte ancak alıcı bulunamamaktadır. Balon patlar ve alım çılgınlığının yerini panik satışı alır. Krizler her zaman ticaretteki likidite kıtlığının göstergesidir. Satıcıların istedikleri fiyatlara yakın fiyatta istekli alıcı bulamamalarının sonucudur.

5. Düşüncelerin Değişmesi (Revulsion)

Medya balonun şişirilme aşamasında sadece olumlu şeyler yazarken ” revulsion ”  aşamasında aniden tüm karakterini değiştirir ve dolandırıcılık, kara para, yolsuzluk vb gibi şeyler hakkında yazmaya başlar. Balon çılgınlığına katılan insanlar bu dönemde günah keçileri arar ve onları suçlar. İnsanlar söz konusu satış ivmesine devam edip balondan kaçmaya çalıştıklarında fiyatlar rasyonel olmayan düşük seviyeleri görebilir.

Mississippi Balonu

 

Yukarıdaki grafik ise tipik bir balonun anatomisi göstermektedir.

Akıllı yatırımcılar fiyatlar ortalamaların üzerine çıkmadan girişi yapar. Fiyatların ortalamanın üzerine çıktığı farkındalık aşamasında ise kurumsal yatırımcıların da işe girmesiyle birlikte ilk satış gerçekleşir. Bu noktada fiyatlar üssel trendi aşağı yönde kırsa da ortalamanın üzerinde kalır/ burayı destek olarak kullanır.

Fiyatlar biraz daha yükseldikten sonra medya ilgisi bu yöne doğru kaymaya başlar. Bu fiyatların lineer yükseliş ile üssel yükseliş halindeki kararsızlığın üssel yükselişe kaymasına neden olur ve fiyatlar neredeyse arşa doğru yükselmeye başlar. Fiyatların müthiş bir hızla yükseldiğini gören halk bu coşkuya katılır ve piyasanın daha da yükselmesine yardım eder. Fiyatlar yükselmeye devam ettikçe insanlar sermayelerinden daha fazlasıyla / yüksek kredi ve riskle yatırımına devam eder. Artık her şey, aksi düşünülemeyecek kadar güzeldir. Herkes kazanmıştır ve kazanmaya da devam etmektedir. Böyle bir hissenin/ emtianın düşmesine imkan yoktur.

Ta ki yeni bir yaklaşım ortaya çıkana kadar. bu yeni yaklaşım / düşünce / olay ilk olarak trendi bozmayacak kadar bir satışa neden olur. Daha sonra  bazı yatırımcılar bunu düzeltme olarak görür ve alım yapmaya devam eder, ancak, piyasada yeteri kadar istekli alıcı yoktur.Fiyatlar eski seviyesine yükselemez ve insanlar ellerindekini satmaya/ karını realize etmeye çalışır. Yukarıda, kriz aşamasında da belirtildiği gibi insanlar korkuya kapılır ve ellerindekini bir an önce çıkarmaya çalışır, ancak, piyasada yeterli alıcı yoktur. Satabilmenin tek yolu ise daha da ucuza satarak bir an önce satmaktır. Bu da fiyatların çok kısa sürede çok düşük seviyelere gelmesine neden olur. İnsanlar artık iyice umutsuzluğa kapılmışlardır, satışın ve karamsarlığın doruk noktasıdır. Fiyatların dibe vurmasından sonra yatırımcılar tepki olarak tekrar alıma geçer ve ortalamaya dönülür.

 

 

Exit mobile version